19 Mart 2018 Pazartesi

BİR SERZENİŞ


“Cem Hocanın paraya ihtiyacı var galiba. O yüzden çok derse giriyor ve şu derse de girmek istiyor” diyen üçüncü sınıf öğrencisi, aslında benim değil, kendisinin parayı yücelttiğinin, paradan başka bir değer tanımadığını izhar ettiğinin farkında mı acaba?

Meraklısına not: Çok derse girmemin parayla ilgisi yok. Keşke olsa. Bir dönem boyunca aldığım ders ücreti, sizin her ay aldığınız burstan daha az. Aşkla da ilgisi yok. Ders anlatmayı seviyorum ama ders anlatmayı sevdiğim için çok derse giriyor da değilim. Çok derse girmemin tek sebebi var: İşim bu benim. Ben öğretim görevlisiyim. Öğretim görevlisi, üniversitelerde ders anlatması için istihdam edilen öğretim elemanlarıdır. Çok derse giriyorum, çünkü yeterli sayıda öğretim üyesi olmadığı için, işimin gereği olarak çok derse girmem gerekiyor. Umarım, bu tatsız konu kapanır artık.

Öğr. Gör. Hüseyin Cem ÇÖL
H309 - 19 Mart 2018 Pazartesi

5 Mart 2018 Pazartesi

...


Ankara'da üniversite öğrencisiyken üç yıl kaldığım yurdun sokağının girişinde TABUTÇU vardı. Aslanhane Camiinin hemen altında. Yurdun tam karşısında da TÜRBE. Türbede yatan zatın torunları ara sıra gelir, etrafı siler süpürür, pencerelerde mum yakarlardı.

Yine bir akşam yurda giderken, Samanpazarı Postanesinin hemen önünde, kırk yaşlarında bir adam bana "genelev nerde" diye sormuştu. Çok korkmuştum. "Bilmiyorum" demiştim ve hakikaten bilmiyordum.

Sahi, zaman nereye gider?

Hüseyin Cem ÇÖL
H309 - 5.3.2018