28 Nisan 2018 Cumartesi

İŞBU BAB, KTÜ’NÜN BÖLÜNMESİ VE KTÜ HUKUK FAKÜLTESİNİN TRABZON ÜNİVERSİTESİNE DEVREDİLMESİ HUSUSUNU AYAN BEYAN EDER


Bir öğrenci, curious cat’te bana “Bu taşınma meselesinde neden sizi seven onlarca öğrencinin beklediği tepkiyi değil de öğrencinin halinden anlamayan hoca gibi davranıyorsunuz?” diye sitem etmiş. Bir başka öğrenci ise attığı twitte “Ya bazı üniversitelerin öğretmenleri üniversitelerinin bölünmesi için üst düzey çaba gösterirken, öğrencilerinin gitmeyi istemediği ve bunun için çaba gösterdiği KTÜ Hukukun bazı hocaları nedense gitmeye pek bir meraklılar. Tamam düşüncenize saygı duyuyorum ama şaşılacak şey!” diye tepkisini dile getirmiş.
Elzem mi bilemem ama bir açıklama yapsam fena olmaz.
KTÜ’nün bölünmesini, hadi bölünsün tamam da KTÜ Hukuk Fakültesi’nin yeni üniversiteye devredilmesini DOĞRU BULMUYORUM.
Neden?
Evvela, sekiz yıldır burada emek vermekteyim. Kampüse, fakülteye, odama çok alıştım. Yeni yerimde şimdi sahip olduğum konforu bulamama ihtimalim var. Tek başına bir odayı kullanıyorum. Belki orada kendime ait bir odam bile olmayacak. Anlaşamayacağım biriyle odayı paylaşmak zorunda kalabilirim. Anlaşabileceğim biriyle de her an kavga edebilirim. Kendime ait bir odam olmazsa, iş verimim düşecek, hayattan daha az keyif alacağım.
Saniyen, odamda yedi kitaplık dolusu, binden çok kitabım var. Yeni fakültede bana ayrılacak oda olmayabileceği gibi, bana tahsis edilecek yeterli sayıda kitaplık da olmayabilir. Kitaplarımı nereye koyacağım? Evde de yine bir o kadar kitabım var. Yani, eve de götüremem.
Salisen, evim Pelitli’de. Kanuni Kampüsüne kısa sürede ve çok rahat gidip gelebiliyorum. Fakülte Akçaabat’a taşınırsa, yarım saat gidiş, yarım saat geliş, günde bir saatimi trafikte geçireceğim. Ayrıca benim araba benzini çok seviyor. Hem zaman, hem para israfı.
Rabian, kızım KTÜ Tıp öğrencisi. Onu her sabah okula bırakıyorum, her akşam eve götürüyorum. Fakülte Akçaabat’a taşınırsa, hem benim konforum bozulacak, hem de kızımın. Tıp Fakültesinden eve gidiş geliş için iki defa dolmuşa binmesi gerekecek. Dolmuşlar pis, güvensiz ve rahatsız edici. Bir baba olarak, kızımı dolmuşlara mecbur bırakmaktan memnun olmam mümkün değil.
Daha da sayabilirim. Ama ne önemi var? Karar alınmış, kanun tasarısı hazırlanmış, ilgili komisyondan geçmiş ve Meclis Genel Kurulu’na sevkedilmiş. Burası Türkiye, son anda bir değişiklik olur mu? Kamuoyu oluşturma çabalarını takdir ediyorum ama zor, çok zor. Görünen o ki, ok yaydan çıkmıştır. Bölünme ve devir, mukadder gözüküyor. Yanılırsam, ne çok mutlu olurum.
KTÜ Hukuk Fakültesinin yeni açılacak Trabzon Üniversitesine devredilmesi ve Akçaabat’a taşınması öğrenciler için, benim küçük ve kısır dünya menfaatlerim için iyi mi olacak, yoksa kötü mü olacak bilmiyorum. Ancak öğrencilere iyi bir eğitim verebilmek için sekiz yıldır burada karınca kararınca nasıl didindiysem, orada da yine didineceğimi biliyorum.
Haberi ilk duyduğumda hayırlı olsun diye twit atmıştım. Bu yazı gereksiz bir yazı oldu aslında, son sözüm ilk sözümdür: Hayırlı olsun.
Öğr. Gör. Hüseyin Cem ÇÖL
28.04.2018 – H 309

15 Nisan 2018 Pazar

BİNMEM ARTIK ASANSÖRE




Akşam vakti okula vardım
Selam verip içine daldım
İki kat arasında kaldım
Binmem artık asansöre

Sanki bir tabuttaydım
Aklıma geldi çocuklarım
Tutmaz oldu bacaklarım
Binmem artık asansöre

Ölmeden önce öldürdü
Beni kendime güldürdü
Gülen yüzümü soldurdu
Binmem artık asansöre

Az kalsın ölecektim
Buraya kadarmış dedim
Çok düşündüm, karar kesin
Binmem artık asansöre

Mezar gibi mekan dardı
Her yanımı korku sardı
Sağolsun Mahmut kurtardı
Binmem artık asansöre

Cem Çöl der ki, kardeşlerim
Vakit varken sevin sevilin
Teknoloji güzel, lakin
Binmem artık asansöre


Hüseyin Cem ÇÖL
H 309 – 15.04.2018