29 Nisan 2013 Pazartesi

Lütfü Kengeç


Bir sözlük sitesinde Lütfü Kengeç için yazılanlar :
1.            öğrencilik hayatım boyunca en sevdiğim idareci/öğretmen. öğrencileriyle çok ilgilenen; on numara, saygıdeğer kişi. ayrıldığı zaman çok üzülmüştüm; ahmet bey yerine gelince daha çok üzüldüydümm :p (kayalardankayarim ?, 05.08.2010 12:52)
2.            sfl'nin görüp görebileceği en iyi idareci-öğretmendir kanımca. nöbetçi öğrencileri öğle aralarında doyurmak gibi bir huyu vardı sağolsun, bana aldığı hamburgeri hiç unutmuyorum. (flamingonunbalepabucu ?, 05.08.2010 12:54)
3.            lise 1'de hasta olup sevk almıştım. adam tam 1 ay boyunca beni nerde görse durumumu sormuştu :p kendisinin de bazı sağlık problemleri var. kendisine acil şifalar diliyoruz... (kayalardankayarim ?, 05.08.2010 13:02)
4.            bir de nerdeyse her öğrencinin ismini bilirdi. lise1'de daha ilk konuşmamızda adımı söyleyerek çağırmıştı beni yanına, şok olmuştum. (flamingonunbalepabucu ?, 05.08.2010 13:04)
5.            daha da böyle müdür gelmez. (niyetsizadam ?, 05.08.2010 13:52)
6.            hani filmlerde gördüğünüz "idealist öğretmenler" vardır ya, lütfü hoca onların reel hayattaki karşılığıdır. öğrenciye fazlası ile değer verir, karşılığında da sayggı görür. ki sonuna kadar hak etmektedir. emekliye ayrılması 18 yıllık okulun başına gelmiş en kötü olaydır. o varken nasıldııı, şimdi nasılll. emekli olduğu an özel bir okuldan teklif almış benim bildiğim tek müdürdür. allah uzun ömürler versin kendisine. (pesimistanbul ?, 05.08.2010 14:26)
7.            okuldan ayrılacağını duyduğumda yıkıldığım, fen lisesi ailesinin kültürünün sonu geldi dediğim ve çok sevdiğim değer verdiğim insan (pardon melek) (gigabayte ?, 05.08.2010 17:26)
8.            herkes bu kadar övüyor keşke bnde o sfl'de olduğu zaman girseydim bu okula dediğim ; bnde hayranlık uyandıran şahıstr. (yumurtatepeninziyaretcisi ?, 05.08.2010 21:06)
9.            öğretmenler gününde spor salonuna girdiğinde salonu sarsan "lütfü baba!" çığlıklarını fazlasıyla hak eden insan... ama alındım kendisine, her 08 çıkışlı gibi benide son senemde yalnız bıraktı... (brezilya milliyetcisi ?, 06.08.2010 14:17)
10.          Yüzünü sadece okulun girişindeki panoda gördüğüm birçok kişi tarafından ve dolayısıyla tarafımca sevilen SFL'nin eski müdürü.. (ZaraLi ?, 06.08.2010 15:39)
11.          bayramda ziyaretine gittik arkadaşlarla, çikolata kolonya ıvır zıvır (bkz: söylenmez böyle şeyler) ikram etti hocam biz tutarız dediysekde bize vermedi, herkesi tek tek dolandı sonrada "size hizmet gerek gençler" diyerek bizi yerin dibine mi soktu desem, yoksa o an benim gözümde kendisi bir kez daha yüceldiği için mi göreceli olarak ben kendimi yerin dibine girmiş hissettim desem bilemiyorum... 10 üzerinden 10.000 biri varsa eğer, o kişi lütfü hocadır... (brezilya milliyetcisi ?, 09.08.2010 04:08)
12.          Bakışı, gülüşü, ilgisi, babacanlığıyla taht kurmuş olandır pekçoklarının gönlünde (pifizik ?, 16.08.2010 15:56)
13.          3d gormedim saygıyla anıyoruzz (mhmtslh ?, 16.08.2010 16:41)
14.          herkes bu kadar iyi şeyler yazınca kendimden utandım biraz doğrusu gerçekten çok değerli bir insan (tabii sabahın soğuğunda bizi dışarıda daha az bekletseydi daha bir şevkle kendisini hayırla anardım allah kendisinden razı olsun. başka ne diyeyim allah başımızdan eksik etmesin.) (mehmet ali 2008 ?, 16.08.2010 17:37)
***
Lütfü Kengeç kimdir? Lütfü Kengeç, ben Sivas Cumhuriyet Ortaokulunda 1986-1987 eğitim-öğretim yılında orta 1 talebesi iken, tarih öğretmenimizdi. Ayrıca sınıf öğretmenimizdi de. Çok çalışkan bir talebeydim, tarihe de delicesine meraklıydım fakat yine de aradan geçmiş 26 koca sene elbette beni unutmuştur, hangi hafıza binlerce öğrenciyi acımasızca akan yılların kıyıcılığından saklayabilir ki? Ama ben Lütfü Hocayı unutmadım. Hafızamın kuvvetli olduğundan falan değil elbette. Lütfü Hoca, unutulacak bir hoca değildi de ondan. Bir 26 yıl geçse yine unutmam. Orta sonda Fevzipaşa Ortaokulunda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenim Hamza Muslu’yu, ilkokul öğretmenim Şermin Özüşen’i, Sivas Lisesi'nde son sınıfta edebiyat öğretmenim Adana Kozan'lı Tahsin Özener’i unutamayacağım gibi…
İnsanın bu dünyada başına gelebilecek en büyük şans nedir? Henüz sağını solunu bilmediği yeni yetmelik çağlarında, ona davranışıyla, konuşmasıyla, bilgisiyle, görgüsüyle örnek olabilecek; hayatına yön vermesinde elinden tutacak; sağduyulu, hoşgörülü, kendisini bilen öğretmenlerle yolunun kesişmesidir.
Şimdi… Işıkları kapatayım, adres çubuğuna youtube yazayım, Coşkun Sabah “Anılar… Anılar… Beni bu akşam ağlattılar…” desin, ben de dinleyeyim…
Tam zamanıdır.
Hüseyin Cem ÇÖL
29 Nisan 2013 – Pelitli

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Merhaba, ben isimsiz demiyeceğim tabiki bir ismim var. Bu ismi hatırlar mısın? Bilmiyorum. Asırlar ötesinden bir arkadaş... Orta 2. sınıftan sıradan bir sıra arkadaşın...
Her neyse, bir gün internetteyken bu siteye rastladım bu yazıyı da okuyunca "Yıllar sonra..." dedim ve çok duygulandım. Şu an senin bulunduğun noktayı öğrenince... Aslında hiç şaşırmadım. Çok çalışkandın. Hatırladığım kadarıyla tarih dersinde çok iyiydin. -diğerlerinde olduğu gibi- Hafızam beni yanıltmıyorsa tarih derslerinde konuyu eksiksiz anlatırdın.(neredeyse noktasına virgülüne kadar)
Sen anladığım kadarıyla, hayata inanmışsın ve hayatın hakkını fazlasıyle vermişsin. Tebrikler, başarılarının devamını diliyorum. Şunu bil ki kesinlikle yazmaya devam etmelisin.

Serpil ANBARPINAR AYGEL
Edremit/BALIKESİR

Hukuk Derslerim dedi ki...

Serpil, seni elbette unutmadım, fakat, burada yorumunu gördüğümde ne çok şaşırdım bilemezsin. Şaşırmam da pek doğal, nasıl şaşırmam, dile kolay 25 yıl (çeyrek asır) sonra, benim için hiç de sıradan olmayan bir sıra arkadaşımın bana seslendiğini duymuşum. Ağzımdan çıkan ilk cümle “internet sen nelere kadirsin…” oldu.

Okul biter, herkes tespih taneleri gibi bir yana dağılır derler… Okul bitti, benim de serüvenime uzun yıllar Ankara’da –Sivas ağzıyla- eğleştikten sonra, Trabzon düştü. Anladığım kadarıyla senin yolculuğunun şu andaki durağı da Edremit. Umarım mutlusundur…

……

… ya ben uzun bir cevap yazmak istiyorum ama yazamayacağım galiba. Zaten fonda Coşkun Sabah çalıyor, beni iyice duygusallığın dibine çekiyor…

İyi bak kendine…

Hüseyin