"Ben size manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır. Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, cemiyetlerin, fertlerin saadet ve bedbahtlık telâkkileri bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur."
Mustafa Kemal ATATÜRK (1933)
1 yorum:
Beşerin eserleri, sözleri ve kanunları, beşer gibi ihtiyarlıyor ve değişiyor. Fakat Kur’an’ın hükümleri ve kanunları o kadar sağlamdır ki, asırlar geçtikçe daha ziyade kuvvetini gösteriyor. Evet, Kur’an’ın hükümleri, kanunları medeniyet kanunları gibi ihtiyar olup, ölüme mahkûm değildir. Daima gençtir ve kuvvetlidir. Evet, Kur’an, âlemin kapısında durup: “İnsan için ancak çalıştığı vardır” ve “Allah alışverişi helal, faizi ise haram kıldı” gibi ayetlerle “Faize ‘yasaktır’” der. “Kavga kapısını kapatmak için, faiz kapısını kapayınız” diyerek insanlara ferman eder ve talebelerine “girmeyiniz” diye emreder. Şimdi Kur’an’ın diğer emir ve yasaklarındaki hikmeti ve menfaati, zekâtın farziyyeti ve faizin haramlığı hükmündeki hikmetlere kıyas edin. Ve bununla zaman ihtiyarladıkça Kur’an’ın nasıl gençleştiğini ve tazeliğini nasıl koruduğunu bir derece anlayın. Elbette on dört asır yaşamasına rağmen, tazeliğini ve gençliğini bu derece muhafaza eden, emir ve yasakları her asırda geçerli olan bir kitap, asla bir beşerin sözü ve fikrinin ürünü olamaz. Olsa olsa ancak, Allah’ın kelamı olabilir.
Yorum Gönder