3 Eylül 2013 Salı

Evrim


Doğa, insanın hem dostu, hem düşmanıdır. Dostudur, çünkü insanoğlu yaşaması için gerekli olan her ne varsa doğadan elde eder. Düşmanıdır, çünkü doğa aynı zamanda insanoğlunun önüne türlü zorluklar da çıkarır. İnsanoğlu, yeryüzünde, işte bu hem dost, hem düşman olan varlıkla binyıllardır yaşayagelmiştir. O'nun sayesinde ve O'na rağmen. Dostça sunduğu imkanları kullanmış, yiyeceğinden yemiş, içeceğinden içmiş ama bir yandan da düşmanca tavırlarına karşı hep tetikte durmuştur. Yaşayabilmek, ayakta kalabilmek ancak düşman doğayı alt etmeye bağlıdır. İşte bu çaba, insanın evrimine yol açmıştır. Mücadele etmek, didinmek, savaşmak beraberinde evrimi de getirmiştir. Sözün özü insanın evrimi, düşman doğaya karşı mücadeleden kaynaklanmıştır. Bunun sonucu olarak evrim; doğadan kopuş, doğaya yabancılaşma, doğal olandan uzaklaşma yönünde ilerlemiştir. Doğayla düşmandan çok dost olan insanlar ise, evrim skalasında geriye düşmüşlerdir. Kim ki doğaya hükmetmiş, o ilerlemiş, dünyaya nizamat vermiş, geleceği şekillendirmiştir. Düşman tamamen ortadan kalktığında evrim de tamamlanmış olacak ya da evrim tamamlandığında düşman ortadan kalkmış olacaktır. İnsanoğlu, doğayla mücadele ederek kendi evrimini başlatırken, doğaya tamamen hükmettiğinde evrimini de tamamlamış olacak, böylece doğayla birlikte kendi sonunu da getirecektir.

Benim evrimden anladığım budur.

Hüseyin Cem ÇÖL
3 Eylül 2013 – H 309