8 Eylül 2013 Pazar

Yolda Bir Kedi Ölüsü


başka ölümler çeker bizi 
/ ve bazen başkaları 
/ ölümü çeker bizim için”
İsmet ÖZEL

Çok uzaktan gördüğüm yol ortasındaki karaltının, bir karton ya da gazete parçası olmasını içtenlikle diledim. Fakat pekala biliyordum kendimi kandırmaya çalıştığımı. Yaklaştıkça karaltıya, karaltı belli etti kendini. Başı bir yana, kuyruğu öbür yana düşmüş bir kedi ölüsü bu. İki tekerleği ortalayıp yavaşça geçtim üzerinden. Bir başkasının, başkalarının benim sebep olduğumu düşünebileceği aklıma geldiğinde, birden kendimi aklama çabası içinde çırpınırken hissettim. Akabinde bu aklama çabası beni utandırdı. Önemli olan neydi? Bir canlının (velev ki bu canlı bir kedi olsun) acı ölümü mü, yoksa bu ölüme tanıklık etmenin iç sıkıntısı mı?

Açıyorsun gazetenin üçüncü sayfasını. Fatma Sibel Sevinç (39), Emrah Akbulut (20), Ruhi Yöney (27) için de yol bitmiş, yolculuk sona ermiş. Aynı sıkıntı yine kapladı içini. Artık gazetenin üçüncü sayfalarını okumamalısın. Bu mudur vardığın sonuç?

Biz kaçsak da karaltı hep yolun ortasında çıkacak önümüze. Ansızın. 

Ta ki, kendimiz karaltı olana dek. 
Hüseyin Cem ÇÖL
8 Eylül 2013 – H 309