Başlangıcını ve sonunu bildiğim uçsuz bucaksız bir yolun başında gibiyim. Başlangıç belli ve çok yalın: Sadece Tanrı var. Yolun sonu da belli: O’na döneceğiz, O’na yürümekteyiz. Arada kalan her ne varsa boşlukları doldurmak biz insanların elinde. Bir yönüyle heyecan verici bir süreç bu. Tanıdıkça, öğrendikçe, merak ettikçe, çoğaldıkça yakınlaşacağız O’na. Öğrenmeyi öğrenciye bırakan bir süreç bu. Öğretici sadece bunun için gerekli bir araç bahşetmiş öğrencisine: Akıl. Bu işin sonunda bir mükafat ya da ödül var mı belli değil. Fakat bu önemli de değil. Çünkü öğrenmenin kendisi mükafat, yolda yürümek mükafat, keşfetmek mükafat. Ve tüm bu sürecin temelinde korku ve çıkar yok. Bir çıkar umarak yolda yürümüyorum, tökezlersem cezalandırılacağım diye bir korkum da yok. Ceza varsa eğer aklımı kullanmayı bırakıp, hayatın, yaşamanın güzelliğini keşfedememek olsa gerek. Yolun sonunda beni neyin beklediğini de bilmiyorum. Ama umuyorum ki, yolun sonu da, yol kadar güzel olacak. Çünkü yolun sonunda da O var, yolda da O olduğu gibi. |
1 yorum:
"Kalp deniz, dil kıyıdır. Denizde ne varsa kıyıya o vurur"
Mevlana Celaledin-i Rumi
Başlangıcını bildiğim ama sonunu bilemediğim bir yolda gibiyim. Başlangıcı o kadar yalın ki hala aklımda içime düşen o ilk ayın doğuşu başından beri hiç bitip tükenmeyen yanan bir ateş gibi. Biz insanlar şu kainatta yaratıcının yarttıkları arasında sadece bir zerreyiz. Bir hiçiz, güçsüzüz, muhtacız. Boşluklarımızı doldurmak için gene ondan medet umarız. Başka çare yoktur çünkü, gidilecek tek kapı odur. "Aklım her gün tövbe eder, nefsim her an tövbemi bozar. Arada kalmış bi çareyim iyi ki senin kapın var." demiş Mevlana. Her daim çalarız kapısını. Ona yöneliriz, yalvarırız, var gücümüzle sesleniriz. Sonra dönüp baktığımızda her yerde onun izleri... Sesimizin işitildiğini şüphesiz biliriz, bilmeliyiz. Çünkü o hakikattir, tektir, her şeye kadirdir. Bizi o var etmedi mi?
Hayatın kendisi heyecan. Kalbimiz attığı sürece birliğine inandığımız değerler hep öyle kalır. Kalmalı da zaten akıldan hiç çıkmazcasına. Bize bahşedilen bu akıl zaten bir mükafat. Bu yolda bizlerin neyi beklediğini bilmeden inanarak yürümek bir mükafat. Bu yolda kalbimizin sesini dinleyip cehennemin içinde cennete, cennetin içinde cehenneme gitmek de bir mükafat. Sanki sevgiliye kavuşacakmış gibi bu yolda yaratana yakın olmak da mükafat. Yaratılanı olduğu gibi yaratandan ötürü sevmek de mükafat.
"Gül bahçesinde geçen sırrı gizli şeyi bir gül bilir,
Bir de hazin hazin ağlayan feryat eden bülbül bilir."
Mevlana
Serpil
Yorum Gönder