13 Mayıs 2013 Pazartesi

Trabzonspor İçin Tespit Vakti



Futbolu severim ama ne tuttuğum takımın kazanması beni neşelendirir, ne de yenilmesi üzüntüye boğar. Artık epey uzakta kalmış bir çocukluk arkadaşı gibi tuttuğum takım da. Ne onu hepten unutabiliyorum, ne de eskisi gibi ona karşı muhabbet duyuyorum. Her geçen yıl, onunla aramdaki mesafeyi biraz daha açıyor.

Futbolu severim ama futboldan pek anlamam. Yine de istinabeyi ofsaytla karıştıracak kadar cahil olduğum da söylenemez. O kadar da değil.

Futboldan anlamam ama bu söyleyecek hiç sözüm olmadığı anlamına da gelmez. Hayır, hangi futbolcunun hangi mevkide oynaması gerektiği konusunda ahkam kesemem. Onu demek istemedim. Üç yıldır Trabzon şehrinde yaşayan ve hak vaki olana kadar bu şehirde yaşamak azim ve kararlılığında biri olarak, bir tespitim var, onu arz edeceğim naçizane.  

Tespitim şu:

Yakinen görmekteyim ki; Trabzon’daki Trabzonspor taraftarlarının, Anadolu takımlarına karşı besledikleri sebebi belirsiz hınç, Anadolu’daki Trabzonspor sevgisine sekte vuruyor. Belki son yıllarda azalsa da, çocukluğumdan biliyorum ki, Anadolu’da, üç büyüklerden sonra en çok tutulan takım Trabzonspor’du. Öyle ki, pek çok futbol meraklısı için kendi şehrinin takımı bile ikinci sırada gelirdi. Anadolu’daki Trabzonspor taraftarlarının bir defa bile Trabzonspor maçına gittiklerini sanmam, muhtemelen Trabzon şehrine de hiç ayak basmamışlardır. Trabzonspor’u tutmalarında, kendi şehirlerinin yapamadığını Trabzonspor’un başarabilmiş olması önemli bir sebep olsa gerek. Ancak, bir türlü gelmeyen şampiyonluk, Trabzon’daki Trabzonspor taraftarını, İstanbul takımları neyse de, Anadolu takımlarına karşı da agresifleştirdi. Oysa bu bindiği dalı kesmekten farksız. Trabzonspor, sadece Trabzonluların tuttuğu bir takım değildir, Trabzonspor sadece bir şehir takımı da değildir, hatta Trabzonspor bir bölge takımı da değildir. Trabzonspor, bin yıldır kendi yağıyla kavrulmaya çalışan, sadece asker deposu olarak görülen, buna rağmen her defasında hor görülen, adam yerine bile konmayan, bir yarımadanın, Anadolu’nun takımıdır. Bizim takımımızdır, bizdendir. Bir Trabzonlunun kendi şehrinin takımına sahip çıkması elbette anlaşılabilir bir tutumdur. Fakat, bu takımın Trabzon dışında mukim sevdalıları da yok değildir. Görmekteyim ki; Trabzonluların aşırı sahiplenici tutumu, Trabzonspor’u, annelerinin aşırı sevgisi yüzünden özgüvenini yitiren ve çevresiyle sağlıklı iletişim kuramayan çocuklara benzetmektedir.   

***

Mayınlı bölgeye adım atmışım gibi bir his var içimde.

Hüseyin Cem ÇÖL
13 Mayıs 2013 - Pelitli

1 yorum:

Adsız dedi ki...

anadoluda ki trabzonlular maça giderler."gurbetçi gençler"adlı taraftar grubu bunun için kurulmuştur.bunun dışında ki görüşlerinize -bir trabzonlu ve trabzonsporlu olarak- katılıyorum.esenlikle kalın güzel şehrimin güzel misafirleri:)