18 Kasım 2013 Pazartesi

“One Day” : İrtibatı Koparmayalım



Hep böyle kalalım, ne tam kavuşalım, ne de tam ayrılalım, birbirimizden haberimiz olsun yeter. Gerçekle hayal arasında devam edegelsin bağımız, ne gerçeğe dönüşsün, ne de hepten hayal oluversin. Birbirimizin var olduğunu bilelim ama sadece varlığımızı aradığımız anlarda, her zaman değil. Hayatlarımız kendi mecrasında kendi bildiğince akarken, engel olmayalım, set kurmayalım önümüze. Liman aradığımızda aklımıza gelelim kâfi. Sonra yine seyrüsefer.

İnsan ilişkilerinde, hele de birbirlerinin çekim alanına giren bir kadınla erkeğin ilişkisinde “dengeyi kurabilmek” zor hatta imkansız. Hele bu dengeyi yıllara, hatta bir ömre yayabilmek, irtibatı koparmadan dengede kalabilmek hepten imkansız. Çünkü denge hesap-kitap işidir; aşk ise hesap-kitap dinlemez. Kadın ve erkekten bahsediyoruz, A ile B’den değil.  

Yıllar önce tesadüfen tanıdığım birine “irtibatı koparmayalım” demişliğim olmuştu. O da istekliydi benle irtibatı koparmamaya. Dengeyi kurarız zannetmiştik bir ömür boyu. Hiç yakınlaşmadan ama hiç de uzaklaşmadan bir ömür birbirimize liman olacaktık. Gelgelelim, finalimiz çok tuhaf oldu. İrtibatı koparmayalım diye yola çıkmıştık, bir süre sonra denge kurmanın ne menem zor bir iş olduğunu idrak edince irtibatı koparmak istedik ama gel gör ki bunu da pek kolayına beceremedik, elimize yüzümüze bulaştırıp, ruhlarımızı yaralayıp aylara yıllara yaydık irtibatı koparmayı.       

Bu geceyarısı sabaha karşı seyrettiğim “One Day” filmine gelince… Güzeldi. Çok güzeldi. İrtibat kopsa da, birine “irtibatı koparmayalım” demiş olmak kadar güzeldi.

Dağılmadan önceki Sis kadar güzeldi.

Hüseyin Cem ÇÖL
18 Kasım 2013 – Pelitli