Yolda Kadırga FM’i dinliyordum. Niyeyse birden aklıma geldi.
Havaalanının önünden geçmekte idim, yoldan gözümü almadan sağ yanımda uzanan denizin
maviliğinin tadını da çıkarıyordum. Düşündüm ki, tamam dünya yalan hayat güzel.
Gelgelelim, burada sanılanın aksine bir paradoks yok. Hayatın güzelliği aslında dünyanın yalan
olmasında. Yani dünya yalan olduğu için aslında hayat güzel. Hep bu oyun, bu
oyalanma, bu anlık mutluluklar ve mutsuzluklar, bu bir yerde sabit kalamama, bu
baş döndürücü hız hayatı güzel kılan dünyanın cilveleri. Dünya gerçek olsa
hayat böyle ışıl ışıl, canlı, renkli olmayacak. Dünya gerçek olsa, hayat
cansız, yavan, kuru olacak. Aslında güzeli güzel kılan da yalan olması. Yalan
ve güzellik, bir madalyonun iki yüzü. Biri diğerini tamamlıyor. Aşk da öyle:
Bir yanılsama ama yaşanması gereken bir duygu.
Düşünceler beynimde akarken uzakta kırmızı ışığın yandığını
fark ettim, yavaşladım ve tam lambanın önünde durdum. Aniden düşünce trafiğim
de durdu. Arkası gelmedi.
Hüseyin Cem ÇÖL
19 Aralık 2013 – Pelitli
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder