19 Aralık 2013 Perşembe

"Bin Yıl Geçse Sürer İçimde Rüzgarın..."


Yolda Kadırga FM’i dinliyordum. Niyeyse birden aklıma geldi. Havaalanının önünden geçmekte idim, yoldan gözümü almadan sağ yanımda uzanan denizin maviliğinin tadını da çıkarıyordum. Düşündüm ki, tamam dünya yalan hayat güzel. Gelgelelim, burada sanılanın aksine bir paradoks yok. Hayatın güzelliği aslında dünyanın yalan olmasında. Yani dünya yalan olduğu için aslında hayat güzel. Hep bu oyun, bu oyalanma, bu anlık mutluluklar ve mutsuzluklar, bu bir yerde sabit kalamama, bu baş döndürücü hız hayatı güzel kılan dünyanın cilveleri. Dünya gerçek olsa hayat böyle ışıl ışıl, canlı, renkli olmayacak. Dünya gerçek olsa, hayat cansız, yavan, kuru olacak. Aslında güzeli güzel kılan da yalan olması. Yalan ve güzellik, bir madalyonun iki yüzü. Biri diğerini tamamlıyor. Aşk da öyle: Bir yanılsama ama yaşanması gereken bir duygu.     

Düşünceler beynimde akarken uzakta kırmızı ışığın yandığını fark ettim, yavaşladım ve tam lambanın önünde durdum. Aniden düşünce trafiğim de durdu. Arkası gelmedi.

Hüseyin Cem ÇÖL
19 Aralık 2013 – Pelitli 

Hiç yorum yok: