26 Aralık 2012 Çarşamba

Altı Soru Daha



Yine uyku tutmadı. Normal bir insan uyku tutmayınca mutfağa gider, ya uykusunu hepten kaçıracak ya da uykusunu getirecek bişeyler yer. Bense bilgisayar başına geçip geçmiş yıllarda meslek sınavlarında çıkan hukuk sorularını çözüyorum. Öldüğümde mezar taşıma “Bir garip adem idi. Bütün hayatı Adana-Bursa-Ceyhan-Denizli-Edirne arasında seyahat etmekle geçti. Nasıl bir seyahat ise, Adana ve Ceyhan’ı bir gün bile görmedi” yazılsın. Vasiyetimdir.

Lafı uzatmayayım. Bu sabah ki “çözelim, eğlenelim, kam alalım hayattan” başlıklı eğlenceliğimizin malzemesi yine ÖSYM’den, 7 Temmuz 2012 KPSS’de çıkan Ticaret Hukuku soruları. Hepi topu altı tane.   

Buyrun :

29. Ticari temsilcinin (ticari mümessilin) müvekkil tacir adına ve ticari işletme ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisini yapabilmesi için açıkça yetkilendirilmesi gerekir?
a) Tacirin ticari işletmesine dâhil taşınmazlar üzerinde sınırlı ayni hak kurmak
b) Tacir adına ödünç sözleşmesi yaparak bankadan kredi çekmek
c) Tacir adına bono düzenlemek
d) Avukat olmasa bile ticari işlerle ilgili davalarda, mahkemede taciri temsil etmek
e) İşletmede çalışacak işçiler ile hizmet sözleşmesi akdetmek

Ayn mal demek malum. Bu mal taşınmaz olunca daha bir önemli hal alıyor. Yunus Emre’nin “Mal da yalan, mülk de yalan, var biraz da sen oyalan” sözlerinin, maalesef, çağımızda geçerli karşılığı yok. Yunus Emre, Ticaret Kanunu’nu hazırlayan heyette başkan olsaydı, anlaşılan birkaç maddelik minik bir TTK’mız olurdu. Öğrenci de, hoca da bayram ederdi. Cevap Adana elbette.

30. Ticari iş ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
a) Taraflardan biri için ticari sayılan iş, arada sözleşme varsa diğer taraf için de ticari sayılır.
b) Ticaret şirketi tacirin bütün işleri ticari iş niteliğindedir.
c) Ticari bir borca kefalet hâlinde kanunda veya sözleşmede aksi öngörülmemişse müteselsil kefalet söz konusudur.
d) Bir esnaf işletmesini ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari iştir.
e) Ticari bir işte uygulanacak temerrüt faizi oranı sözleşme ile kararlaştırılmamışsa avans faiz oranı üzerinden temerrüt faizi talep edilebilir.

Denizli “ben yanlışım” diye bağırıyor. Geçelim.

31. Adi şirkette kâr ve zararın paylaşımı ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
a) Kâr ve zarar paylaşım oranları şirket sözleşmesinde belirlenebilir.
b) Kâr ve zarar paylaşımına ilişkin esaslar şirket sözleşmesiyle veya ortaklar kararıyla belirlenmemişse, ortaklar kâr ve zararı sermayeye katılım oranlarına göre paylaşırlar.
c) Ortaklar, kâr ve zarar oranlarını belirleme yetkisini üçüncü bir kişiye bırakabilirler.
d) Zarara katılım oranları belirlenmemişse ortakların kârın paylaşımına ilişkin olarak kararlaştırdıkları oran, zarar hakkında da uygulanır.
e) Adi şirkete sadece emeğini sermaye olarak getiren ortağın, ortaklar arasında etki doğuracak şekilde, zarardan muaf tutulması kararlaştırılabilir.

Adi şirket bir şahıs şirketi. Anahtar bu. Şahıs şirketi olduğuna göre sermaye ikinci planda, ortakların şahsı ön planda. O halde, kâr ve zarar paylaşımına ilişkin esaslar şirket sözleşmesiyle veya ortaklar kararıyla belirlenmemişse, ortaklar kâr ve zararı, sermayeye katılım oranlarına göre değil, eşit olarak paylaşırlar. Bursa'ya sevgi ve salamlar.

32. Aşağıdaki haklardan hangisi, anonim şirkette sadece azlık oluşturan pay sahiplerine tanınmış olup pay oranı azlık oluşturmaya yetmeyen pay sahipleri tarafından kullanılamaz?
a) Kâr payı almak
b) Genel kurul toplantısına katılmak
c) Genel kurulda oy kullanmak
d) Genel kurul kararının iptali için dava açmak
e) Mali konularla ilgili genel kurul görüşmelerini erteletmek

Teknik yardım BOZKURT’un kitabından gelsin : Finansal tabloların müzake­resi ve buna bağlı konular, sermayenin onda birine; halka açık şir­ketlerde yirmide birine sahip pay sahiplerinin istemi üzerine, genel kurulun bir karar almasına gerek olmaksızın, toplantı başkanmın kararıyla bir ay sonraya bırakılır. Erteleme, genel kurulun toplantı­ya çağrılması ile ilgili usule uyularak pay sahiplerine ilanla bildirilir ve internet sitesinde yayımlanır. İzleyen toplantı için genel kurul, kanunda öngörülen usule uyularak toplantıya çağrılır. Azlığın iste­miyle bir defa ertelendikten sonra finansal tabloların müzakeresinin tekrar geri bırakılmasının istenebilmesi, finansal tabloların itiraza uğrayan ve tutanağa geçmiş bulunan noktaları hakkında, ilgililer tarafından, dürüst hesap verme ölçüsü ilkeleri uyarınca cevap ve­rilmemiş olması şarttır (yTTK m. 420)."

Edirne.

33. Poliçe ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
a)      Poliçe bedeli hem yazı hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa rakam ile gösterilen bedel üstün tutulur.
b)      Poliçe bedeli yalnız yazıyla veya yalnız rakamla birden çok defa gösterilmiş olup da bedeller arasında fark bulunursa en yüksek olan bedel geçerli sayılır.
c)      Poliçede muhatap, ancak senedi kabul ederse ödeme yükümlülüğü altına girer.
d)     Poliçedeki imzanın el yazısı ile atılması zorunlu değildir; güvenli elektronik imza yeterlidir.
e)      Poliçedeki imza sahiplerinden birinin poliçeden doğan taahhütleri geçersiz olursa poliçede imzası bulunan diğer kişilerin de poliçeden doğan taahhütleri sona erer.

Ceyhan doğru. Muhatap poliçeyi kabul etmezse, ödeme yapmak zorunda da değil. Kabul ederse ancak ödeme yapmak zorunda.

34. Keşide ve ödeme yeri aynı olan çek, 01.02.2012 tarihinde düzenlenmiş ve aynı gün lehtara teslim edilmiştir. Ancak çekin üzerine keşide tarihi olarak 01.06.2012 tarihi yazılmıştır.
Bu çekin geçerli olarak ibraz edilebileceği son gün, aşağıdakilerden hangisidir?
a) 11.02.2012
b) 01.03.2012
c) 01.05.2012
d) 11.06.2012
e) 11.07.2012

İbraz süresi 10 gün. Çünkü ödeme ve düzenleme yerleri aynı. İlk günü saymıyoruz. Buradaki çeldirici nokta hangi tarihi esas alacağız? Çekin fiilen düzenlenip teslim edildiği 01.02.2012’yi mi? Yoksa çek üzerine yazılan 01.06.2012 tarihini mi? Elbette ikincisini. Cevap 11.06.2012.

O tarihten üç gün sonra da ben yeni evime taşınmıştım. J

Hüseyin Cem ÇÖL
26 Aralık 2012 – Pelitli