3 Mart 2013 Pazar

Biat



Gençler biliyorum. Bildiğim yüzleri, isimleri değil; tutumları, beyinleri, yaşlarına özgü heyecanları, ataklıkları, saflıkları.

Bir liderleri var. Hep olur bu. Sevmeye teşne bir gençlik varsa, onların sevgilerini hunharca kullanan bir zalim elbette olacaktır. Her lider zalim bir sevgilidir.

O zalim sevgililerini, liderlerini çok seviyorlar, çok bağlılar. Samimi olduklarını var sayıyorum. Çıkarsız seviyorlar. Çıkarsız bağlılar. Öyle görünüyorlar.  

Onların gözünde liderleri her liderden çok önde, her liderden çok iyi, akıllı, bilgili. Liderleri örnek insan. Kitapları şaheser; bakışları yakıcı, konuşması delip geçici. Hayatta bir “O” var zaten, gerisi teferruat.

Böyle inanmışlar, böyle inandırılmışlar, böyle inanmaya ruhları hazır, böyle inanmaya hazır olduklarını bilenler onları böyle inandırmaya çoktan hazır.

Bu noktaya kadar o gençlere sadece ACIYORUM, KIZMIYORUM ama.

Kızmaya başlamam, o gençlerin o liderlerini herkesin çok sevmesi, herkesin ona biat etmesi için canhıraş gayret gösterdiklerini görmemle başlıyor. Sosyal medya onların tasallutu altında. İstiyorlar ki, herkes, kendileri gibi olsun, yüzlerini o güneşe çevirsin. İstiyorlar ki güneş kendileri gibi herkesi de ısıtsın, herkesi de aydınlatsın. Oysa güneş tüm benliklerini, kişiliklerini, akıllarını, akıllarını kullanma iradesini ve geleceklerini anbean yakıp kavuruyor. Farkında değiller.

Biliyorum bunu, nasıl bilmem, ben de o yollardan geçtim, her genç gibi.

Onlar da bu yoldan yürüyecekler. Başka imkanı var mı?

Peki, bu yürüyüşün sonunda ne olacak? 

Ya liderlerinin hiç de güneş olmadığını anlayacaklar, başka güneşler arayacaklar, başka güneşler bulacaklar, onların da beş para etmez olduğunu anlayacaklar, nihayet hakikat güneşinin başkalarında değil kendi içlerinde yandığını anlayacaklar ve başkalarına akıllarını, yüreklerini kiraya vermekten nihayet vazgeçip, kendi yollarını kendileri çizecekler.

Ya da liderlerinin hiç de güneş olmadığını anlayacaklar ancak menfaat uğruna, ayakta kalmak uğruna, yalnız kalmamak uğruna, ona pervane olmaya devam edecekler, cariyelikten fahişeliğe geçiş yapacaklar.

Bu böyledir canlar.

Hüseyin Cem ÇÖL
3 Mart 2013 – Pelitli 

Hiç yorum yok: