6 Mart 2013 Çarşamba

Vuslat


"Ayrılık da sevdaya dahil"
Attila İLHAN

Hoş geldin.
Hoş bulduk.
Özlettin kendini. Yoktun kaç gündür.
Hastaydım.
Geçmiş olsun.
Sağol.
Şimdi nasılsın?
İyi.
Nasıl iyi?
İyi diyelim iyi olalım cinsinden.
Tam geçmedi o zaman. Yatsaydın bir-iki gün daha.
Yatarak iyileşenlerden değilim. Hem yatmıyordum da evde.
Özledim seni.
Demiştin.
Sen?
Ben de.
Gönülsüzce söyledin.
Alınganlık yapıyorsun. Hasta değilken, unutma, hafta sonları bile sana koşardım, hafta içi geldiğim yetmiyormuş gibi.  
Pekala. Çay ister misin?
Zahmet olacak.  
Ne zahmeti. Ben çayı hazırlarken bir türkü aç da dinleyelim.
Ne açayım?
Zevklerimiz ortak değil mi? Ne dinlersen benim de kabulümdür.
O vakit Neşet Ertaş olsun. “Vay Vay Dünya” nasıl?
Güne hüzünle başlamayı ne çok seviyorsun.
Türkülerin hüznünde bile gizli bir neşe, yaşama tutkusu, iyimserlik gizlidir.
Twitter’dan mı bu?
Daha neler. Benden ince kelam sadır olamaz mı yani?
Olur neden olmasın. Dört bir yanımda senin okuduklarından izler taşıyorum ben. İllaki bir tortusu kalmıştır zihninde bitmez tükenmez bu kelime yolculuklarının.
Twitter’dan mı bu?
Bak çay vermem sonra.
Tamam şakaydı.
Al şunu iç bakayım. Kendine gel azcık. Limon da sıktım içine.
Teşekkürler. Sen de içsene?
Yok ben sana bakacağım.
Otur bari. Karşımda birinin ayakta dikilmesi en sevmediğim şeydir bilirsin.
Tamam. Şey…
Ne?
Chavez ölmüş.
Kim?
Şavez.
Bize ne?
Öyle tabi. Bize ne?
Şey…
Evet?
H 309 - Özledim.
HCÇ - Biliyorum.

Hüseyin Cem ÇÖL
6 Mart 2013 - H 309 

Hiç yorum yok: