
Ben şahsen bizzat kendim üç’te bıraktım. Üç bile bu devirde ne kadar zor, erbabı bilir. Eş dersen biz mezara kadar tek’ten şaşmayız. Zaten ikiyle, üçle, dörtle uğraşacak ne hâl var ben de, ne de imkan. Dertsiz başıma dert alacak da değilim. Aklımı peynir ekmekle yemedim.
Başbakanı severim, evveliyatını da az çok bilirim, ta belediye
başkanı olmadan öncesini… On yıldır cansiperane gayret sarf ettiğini görüyor ve
kendisini yürekten takdir ediyorum. Ben zaten tüm başbakanları severim. O
koltuğa oturan herkes hangi siyasi görüşten olursa olsun, şüphesiz bu vatanın
nitelikli bir evladıdır. Başbakan da elhak öyledir. Şüphesiz üç, dört, beş
derken milletin iyiliği için söylüyor. Yaşlanan Avrupa ortada. Yaşlı bir
milletin yaşama tutkusunun azaldığı malum. Yaşama tutkusu olmamak, üretmemek
demek, yaşarken ölmek demek. Onların düştüğü duruma düşmeyelim diyor. Haklı.
Ama bir yandan da ülkenin eğitim seviyesi yükseliyor. Üniversite adedinin
artmasıyla nerdeyse her genç, üniversite öğrencisi olma imkanını elde etti. Bu
hız devam ederse evlenme yaşı 30’lara vuracak. Çünkü kimse ayağını sağlam
kazığa bağlamadan parmağına yüzüğü takmayacak, takamayacak. Eğitimli nüfus arttıkça
her alanda arz açığı talep patlaması yaşanması muhtemel değil mutlak. E bu
durumun geç evlenmeye ve az çocuk sahibi olmaya sebep olacağı da muhakkak. Evlenememe
ihtimalini hiç zikretmiyorum bile. Hele eğitimli kadınların artması nüfus
hızını daha da düşürecek. Dördü, beşi bir yana bırakın üç de hayal olacak;
ikiye bile varmadan bir’de stop lambasını yakan çok olacak. Bir bile, bin çeşit acaba’dan sonra dünyaya
merhaba diyecek.
Dede olma meraklısı değilim ama çok erken evlenmiş olmama
rağmen sanırım benim dedeliği tatmam ancak 50’lerimde mümkün.
Geçen gün eşim “sen çok iyi dede olursun” demişti de,
gecenin bu vaktinde ne yazsam diye düşünürken aklıma geliverdi. Ben de yazdım işte.
Dede ha. Ben. Hay Allah!
Hüseyin Cem ÇÖL
13 Mart 2013 – Pelitli
1 yorum:
Dedelik de yakışır size Hocam!
Yorum Gönder